Haytalı Tatlısı

Affan Mahallesi’nin girişinde bulunan İnci(Affan) Kahvesi, Fransız mimarlar ve Halep’ten gelen taş ustaları tarafından 1913 yılında bitirilen iki katlı taş binadan oluşan bir kahvehane. Kurtuluş Caddesi üzerinde Affan Mahallesi’nde olduğundan Affan Kahvesi adıyla anılıyor genellikle. Affan, Arapça’da “yiğit” anlamına geliyormuş. Eski dönemlerde güvenlik birimlerinin zayıf olduğu zamanlarda mahalleyi koruyan yiğit ve sevilen kabadayıların bu mahallede yaşamasından dolayı Affan ismi bu mahalleye verilmiş.

Affan Kahvesi

Affan Kahvesi’ni mutlaka ziyaret edip burada Arap kültürünün bir parçası olan Haytalı tatlısını tatmalısınız. Yapımında süt, mısır unu ve gül şurubu kullanılan Haytalı’nın tam lezzetine varmak için bekletmeden yemek lazım. Haytalıyı muhallebi, gül şurubu ve dondurmanın bütünleşmesi olarak tanımlayabiliriz. Gül şurubu herkese çok hitap etmediğinden bu tatlıyı sevip sevmeyeceğinizi bilemem ama Hatay’a kadar gelmişken denemeden dönmek olmaz.

Haytalı

Haytalı yanında artık üretilemeyen alüminyum döküm kaşığı ile geliyor. Müşteriler tarafından alınan kaşıkların kaybolmaması için Affan Kahvesi oldukça titiz davranıyor. Haytalı ile bici bici arasındaki farkı merak edenler için Affan Kahvesi’nin duvarında fotoğraflı bir bilgilendirme yazısı bulunuyor.

Haytalı Asla Bici Bici Değildir

Tepsi ve Kağıt Kebabı

Hataylılar mutfakları ile övünmekte haklılar. Tabiri caizse, yemeğin sanata dönüştüğü bu topraklar midesine düşkünler için çok önemli lezzet duraklarından biri. Hatay’a gelen herkesin mutlaka tepsi kebabı denemesi lazım. Güzelburç’ta bulunan Tugay Kasabı‘nın yolunu tuttuk. Satırla kıyılan maydanoz, soğan, sarımsak, biber kıyma ile yoğrulup tepsiye yayılıyor. Üzerine salça sos dökülüp domates ve biber ile süslenip doğru fırının yolunu tutuyor. Geriye suyuna da banaraktan pideyle girişmek kalıyor. Buyrun size tepsi kebabı!

Tepsi Kebabı

Yapımı tepsi kebabına benzeyen kağıt kebabı da Hatay’a gelince mutlaka denenmesi gereken lezzetlerden biri. Tepsiye yanmaz kağıt serildikten sonra tepsi kebabında kullanılan kıyma kağıdın üzerine seriliyor ve fırına veriliyor. Tepsi kebabına göre daha kuru oluyor.

Kağıt Kebabı

Kireçte Kabak 

Normal kabak tatlısından nefret ederim ama kireçte kabak tatlısının hastasıyımdır. Hatay’ın künefeden sonra en ünlü tatlısı. Sönmemiş kirece batırılıp bekletilerek hazırlanan kabakların dışı kıtır kıtır, rengi saydam ve içi de yumuşak oluyor. İnsan bir kabak tatlısından daha ne ister ki? Biz Güzelburç’taki Alican Restoran’da yedik kabak tatlımızı ama Hatay’da her yerde bu lezzeti deneyimleyebilirsiniz.

Kireçte Kabak Tatlısı

Konak Restaurant

Hatay’da unutulmaz bir ziyafet yaşamak istiyorsanız doğru adres Konak Restaurant. Tarihi dokusuna sadık kalınarak eski bir konağın elden geçirilmesi ile şahane bir mekan yaratılmış. Keyifli bahçesinde birbirinden lezzetli yemekler yedik. Burada sadece meze yiyerek karnınızı doyurabilirsiniz. Bence olabildiğince çoğu lezzeti denemeye çalışın derim çünkü her şey birbirinden lezzetli. Mutlaka humus denemeniz gerekiyor. Antakya ve Lübnan usulü olmak üzere farklı çeşit humus hazırlıyorlar. Güveçte sarımsaklı Antakya peynirini sipariş edilmesi gerekenler arasında. En büyük özelliği içinde kızarmış lavaş olan fettuş salatası buraya yolu düşenlerin tadına bakması gereken lezzetlerden biri.

Abdo Döner

Hatay’a gelenlerin uğraması gereken lezzet duraklarından biri de Abdo Döner. Abdo Döner, Hatay’ın en işlek caddelerinden biri olan Hürriyet Caddesi üzerinde bulunuyor. Acı soslu dönerlerinden uzun uzun bahsetmeye gerek yok bence. Sizler için videoya çektim. Tek yapmanız gereken izledikten sonra burayı gidilecekler listenize kaydetmeniz.

Abdo Döner

Çınaraltı Künefe Yusuf Usta

Hatay ilimiz ile özdeşleşen pek çok yemek var elbet ama künefe en çok öne çıkan lezzet diye düşünüyorum. Bana göre Hatay’a gelip künefe yemeden dönenler Hatay’a gitmiş sayılmaz. Şehrin hemen her yerinde bir künefeciye rastlamanız mümkün. Biz kendimizi Uzun Çarşı‘da bulunan Çınaraltı Künefe‘ye teslim edip Yusuf Usta’nın ağır ağır közde pişirdiği künefelere verdik.

Künefe Tatlısı

Künefe kelimesi Arapça kanafa “kanadı altına alındı, kucakladı” fiilinden türetilmiş. Muhtemelen kadayıf tabakasının ikiye katlanıp, adeta kanat altında saklar gibi peynir gizlenmesini anlatıyor. Oldukça yaşlı bir çınarın altındaki bu yerin sahibi Yusuf usta dükkanın başında ve künefeleri büyük tepsilerde kendisi hazırlıyor. Tamamen doğal malzemeler kullanarak hazırlanan künefeler İstanbul’da yediklerimizdeki gibi pişirmesini hızlandırmak adına ek işlemler uygulanmıyor. Bu sebeple istediğiniz an önünüze künefe gelmiyor. Eğer künefe bittiyse Yusuf Usta’nın yenisini hazırlaması için beklemeniz gerekiyor. Şerbetteki şeker oranı oldukça makul. Çok şekerli olmadığı için yerken sizi rahatsız etmiyor ve en önemlisi künefenin kendi tadını alıyorsunuz. Yanında dondurma servis edilen künefelerin üstleri antep fıstığı ile süsleniyor. Geriye çayınızı söyleyip künefenin tadına varmak kalıyor.

Antioche Bağları

Hatay’ın yöresel lezzetleri ile donatıldığı harika bir sofrada asmaların arasında kahvaltı yaptık. Burası Hatay’daki şarap üreticimiz Antioche‘un bağları. Bölgenin en büyük havlu üreticisi olan Hateks’in sahipleri şaraba meraklı olunca şarapçılık işine girmek istemişler. Özellikle sıcak havanın zorlayıcı bir etken olduğu bu bölgede bağlar önolog Saba Açıkgöz‘ün denetimde. Asmaların arasında gezinti yaparken kısa bir süre içerisinde güneş altında yandık. Havanın serin olduğu saatlerde bağı görüp gezmeli.

Barburi adında yerel bir üzüm üzerinde çalışmalarına hız veren Antioche’un şarapları 25-35 TL bandında oldukça makul fiyatlarda satışa sunuluyor. Barburi-Cabernet Sauvignon kupajını özellikle çok beğendik. Masaya geri dönecek olursak uzun süreden beri özlemini çektiğim biberli ekmek ve kaytaz böreğine kavuşunca eski bir dostu görmüşcesine sevindim. Antioche’un samimiyeti barındıran keyifli ev sahipliğinden bir kez daha anladık ki her şey yerinde güzel.