Antalya’da nerede yemek yenir diye araştıracak veya soracak olursanız herkesin mutlaka önereceği tek bir adres var: 7 Mehmet. Antalya’ya ilk defa ve çok kısa süreliğine bir iş seyahati nedeni ile gidince, yemeğe de meraklı olunca kendimi zorla 7 Mehmet’e attırıyorum. Restoran çok şık ve geniş. Önünde harika bir yeşil alana sahip. Mekana ait büyük bir otopark bulunuyor. Mekan genelde kalabalık oluyormuş. Gitmeden önce rezervasyon yaptırmanızı öneriyorlar.
Bir salata geliyor masaya mekanın iddiasını zaten salatanın görüntüsünden anlayabilirsiniz diye düşünüyorum. İşini özenerek ve iyi yapmak budur dedirttiriyor 7 Mehmet. Brokoli, avokado, karnabahar var salatada. İstanbul’da dünya paralar verdiğimiz önümüze salata diye servis edenler utanmalı cidden. 7 Mehmet’in salatası kalitesinde bir salata bulmak imkansız. Her gün böyle bir salata yiyebilsem keşke..
Ahmet Güzelyağdöken’in geçenlerde paylaştığı postu görünce bu fotoğrafı en iyi anlatan şey onun cümleleri olur diye düşündüm. Çok hoşuma gitti. İzniyle kopyalayıp paylaşıyorum.
Yeni çıkmış Çağla,
Yediğinde hemen ağla ki,
Bütün yaz gülesin…
Şifa niyetine.
Kokoreç hastası olunca Türkiye’nin en iyi restoranı olarak gösterilen 7 Mehmet‘te kokoreç denemek için adeta can atıyorum. Gelen kokoreç çok kurutulduğu için beni tatmin etmiyor. Anlık yaşanan bir aksiliğe veya telaşa vererek çok önemsemiyorum çünkü servis edilen salatanın kusursuzluğu 7 Mehmet’in işine duyduğu saygıyı ve sevgiyi gösteriyor.
Bu da: Kabak tatlısı. 7 Mehmet’e yakışacak farklı bir sunum ve lezzete sahip. Gerçek manda kaymaklı üzerinde ise kuru acı biber. Mutlaka denemelisiniz. Acı ile tatlının muhteşem uyumu olmuş.
7 Mehmet İsmi Nereden Geliyor?
7 Mehmet’in hikayesi de sunduğu yemekler kadar şaşırtıcı. Mesleğinde titiz bir o kadar da disiplinli olan Usta Hacı Hasan bir misafirinin yemeğinde kıl çıktığını öğrenince deliye döner ve ceza olarak tüm çalışanlarının saçları ustura ile kazınır. Bu cezadan nasibini alan Mehmet’in saçları kesilince ortaya küçük yaşlarda geçirdiği trafik kazasından kalan V harfi ortaya çıkar. Eski Türkçe’de 7 anlamına gelen bu işaret ustasının çok dikkatini çeker ve Mehmet’e 7 Mehmet lakabını takar. Böylece bir daha isminin önünden silinmeyecek olan 7 Mehmet’in hikayesi başlar.