Nişantaşı’ndan sonra Kanyon AVM’de açılan, nadir kahve kahve çekirdeklerinin özel yöntemlerle kavrulup demlendiği Starbucks Reserve mağazası kahve tutkunlarını ağırlamaya başlıyor. Egzotik tatların değişmez adresi Starbucks Reserve’de 3 çeşit kahveyi ve yine onun yanına yakışan 3 çeşit tatlıyı deneyimledim. Barista eşliğinde tattığım 3 kahve; Colombia, Uganda ve Ruanda.
İlk olarak mayhoş kokusuyla, yumuşak içimiyle güzel anılar hatırlatan Ruanda’dan başladık denemeye. Kahvenin çekildikten sonraki eşsiz kokusunu içimize çektik. Aynı zamanda Ruanda’nın gelişmekte olan bir ülke olmasına rağmen kadınların kahve üretiminde söz sahibi olduğundan bahsetti Baristamız Mert Bey. Üretim çiftliğinde kadın egemenliği olmasının sebebi ise kahvenin nasıl işleneceği, işlendikten sonra nasıl kurutulabileceğine kadar detaylı bir eğitim süreci geçirmeleriymiş. Bu detay tabii ki içimde ki feministe göz kırptı.
Her kahvenin kendine özel makinesi, demleme süresi ve demleme teknikleri bulunuyor. Clover demleme yöntemi benim favorim oldu. Diğer demleme yöntemleri Chemex, Syphon ve Pour Over. Bunun yanında kahvenin içimi bile o kahvenin tadını almanızda etkili. Denerken eğer hanımefendi/beyefendi çizginizle kahveyi içerseniz barista uyarıyor “hadi şimdi de o eski amcaların fokurdatarak içme yöntemiyle içelim!” İlk duyuşta tuhaf gelse de öyle içince kahvenin yoğunluğunu tam olarak alabiliyorsunuz. Öyle içince içinizden “eskiler bu işi biliyormuş ya! “ demeniz bence garanti. Mağazalara özel ve değişkenlik gösteren tatlılarda ise bu menüde; Limonlu ekler, Oreolu Cheesecake ve Tarçınlı Pasta bulunmaktaydı. Hepside birbirinden lezzetliydi tabii ki.
Aynı zamanda ergonomik oturma düzeni ve güler yüzlü baristalarıyla Starbucks Reserve Kanyon şubesini sevdim ve çok keyifli bir sunum izledim. Beni içtenlikleriyle karşılayan Sesilya Hanım, Gözde Hanım ve sunumu gerçekleştiren Mert Bey’e teşekkür ederim.