Bugün size 1.000 yıl boyunca Orta Doğu’da yaşamış tüm toplumların ortak mirası sayılabilecek bir yemek çeşidinden bahsedeceğim. Ehh madem sonradan gurme(!) olduk, sadece yemek yiyip kalkmıyoruz. Yemek hakkında öğrenmek istediklerimizi önce bir bir araştırıyoruz sonra püf noktalarını mutfak ekibine soruyoruz. Sambousek (sambusek diye okunuyor) denilen bu enfes atıştırmalık Orta Doğu mutfağından geliyor. Sambuseğin tarihi Babil ve Pers Medeniyetlerine kadar dayanıyor. Ve hatta Sefarad Yahudilerinin mutfaklarında da bu lezzetin piştiği söyleniyor. Halen Yahudiler Bayramları Purim’de sambuseğin etsiz versiyonlarını pişirmekteler. Baharatlı nohut, peynir ve mercimekli çeşitleri buna örnek verilebilir. Bir yemek 1000 yıl varlığını sürdürmüşse, ben onun güzel olduğuna hükmedebilirim. Ve hatta aynı yemek hakkında şiir yazan bir tarihçi varsa, yemeği tatmadan bile kefil olabilirim. İlk Arap tarihçilerden olan El Mesudi ”Meadows of Gold” adlı eserinde Sambusek hakkında şunları kaleme alıyor.

And when the burning flames have dried it quite,

Then, as thou wilt, in pastry wrap it round,

And fasten well the edges, firm and sound;

Or, if it please thee better, take some dough,

Conveniently soft, and rubbed just so,​