Sevgili şarap sever, Türk şarapçılığında önemli rol oynayan Anadolu üzümlerimizi tanıtmaya devam ediyorum. Bugünkü konuğum Güneydoğu Anadolu’nun sert mizaçlı ağır abisi, Boğazkere üzümü.
Dear wine lover, I will continue introducing the grapes of Anatolia that play a central role in Turkish oenology. Today’s guest is Boğazkere, the hot shot of Southern-east Anatolia with a firm character.
Anavatanı Diyarbakır olan Boğazkere üzümü, Türkiye’nin en kıymetli şaraplık üzüm çeşitlerinden bir tanesi. Günümüzde yoğun olarak Fırat ve Dicle ırmaklarının arasındaki bölgede yetişmekle beraber Türkiye’nin diğer yerlerinde de şaraplık tüketim için yetiştirilmektedir. Hatırlarsanız Boğazkere‘nin dostu Öküzgözü‘nden bahsederken yemesi oldukça keyifli demiştik. Söz konusu Boğazkere üzümü olunca durum pek de öyle olmuyor. Boğazkere, adını dilin gerisinde bıraktığı yoğun kuruluk ve burukluk hissatından ötürü boğazı kermekten alıyor. Kalın kabuklu bu üzümü ağzınıza attığınızda zaten neden bu ismi aldığını anlıyorsunuz. Boğazkere‘yi yemesi çok kolay değil. Ancak, şaraplık anlamda Boğazkere çok ciddi potansiyele sahip.
Boğazkere grape from Diyarbakır is one of the most precious wine grapes of Turkey. Today, it is commonly grown in the region between the rivers Euphrates and Tigris, however it is also cultivated in other regions of Turkey for wine making. You may remember that when we were talking about Öküzgözü, the good old friend of Boğazkere, we mentioned that it was a delight to eat. However, with Boğazkere grape, this is not the case. Boğazkere is named after the sensation it leaves behind the tongue: dry and sour. When you put a piece of this thick-skinned grape, you will understand why it is called this way. It is not easy to eat Boğazkere. However, in terms of wine-making, Boğazkere has a significant potential.
Uzun yıllar gerek Tekel, gerekse özel sektör şarap üreticileri tarafından Öküzgözü ile harmanlanarak Türk şarapçılığının klasik Öküzgözü – Boğazkere kupajlarına güç katmış. Monosepaj yani tek üzüm şarapları da üretilmeye devam etmekle birlikte bana kalırsa hala Fransızların Cabernet Sauvignonlarına ayılıp bayılan, İtalyanların Nebbiololarına tapan Türk şarap tüketicileri tarafından aynı şekilde kucaklanmadığı için o çok hak ettiği yerde değil Boğazkere.
For many years, it has been combined with Öküzgözü by the public and private wine producers, strengthening the classical Öküzgözü – Boğazkere blends. Varietal, in other words single grape wines are still being produced, however, in my opinion, as this delicacy is not embraced as it should by Turkish wine lovers, who love the Cabernet Sauvignon of the French and admires the Nebbiolo of the Italians, Boğazkere still hasn’t reached the position it deserves.
Boğazkere grapes cultivated in Diyarbakır in vineyards
Kısa Kısa Boğazkere Üzümü
Boğazkere üzümü mavimsi mor renkte, yuvarlak, orta irilikte, kabuğu kalın ve orta büyüklükte salkım yapısına sahiptir. Olgunlaşması Eylül sonu, Ekim ayı içinde olmaktadır.
Koyu fuşya renkte, tam gövdeli, orta – yüksek asitli, yüksek tanenli ve orta alkollü şaraplar yapar.
Şarapları karadut, siyah kiraz,böğürtlen,okaliptüs, menekşe, incir aromalarına sahiptir.
Boğazkere, yüksek tanenli karakteri ile Türkiye’nin en fazla yıllanma potansiyeline sahip üzüm çeşididir. Hırçın, sert tanenlerini yumuşatmak için meşe fıçılarda olgunlaştırılır. İyi örnekleri, 5-15 yılda olgunlaşarak içime hazır hale gelir ve potansiyelini cömertçe sergiler. Ülkemizde sek, kırmızı ve likör kategorisinde Boğazkere şarapları üretilmektedir.
Anadolu’da yüzlerce yıllık geçmişe sahip olan, güçlü ve yıllandırmaya uygun şaraplara hayat veren Boğazkere üzümü, ilk kez 1995 yılında Kavaklıdere Şarapları tarafından monosepaj olarak üretilmiş.
Boğazkere Grapes at a Glance
Boğazkere grape has a bluish-purple color, thick skin, is medium sized and round-shaped. It ripens at the end of September and in October. Boğazkere makes a full-bodied, dark fuchsia wine with medium to high acidity, medium tannin and medium alcohol. The wines produced has the aromas of black mulberry, black cherry, blackberry, eucalyptus, violet and fig. Boğazkere is the type of grape that has the highest potential of aging in Turkey, due to its highly tannic characteristics. It is aged in oak barrels to soften its wild, hard tannins. Good examples of this kind are ages in 5-15 years and is made ready for consumption, generously displaying its potential. In our country, Boğazkere wines are produced in dry, red and liquor categories. Boğazkere grape, which has been used in Anatolia for hundreds of years for making powerful wines fit for aging has been produced as a varietal by Kavaklıdere Wines in 1995 for the first time.
Boğazkere ve Yemek
Boğazkere, ızgara ya da güveç kırmızı etlerle, ördek, bıldırcın gibi av etleri, kebaplarla ile iyi uyum sağlar.
Boğazkere and Food
Boğazkere goes well with grilled or stewed red meat, duck, game such as quail and kebabs.
Boğazkere Üzümünün Başı Dertte!
Boğazkere, Diyarbakır’ın kurak, killi kırmızı topraklarında eski usul “serpene” denilen ucu çatal ince hereklere sarılıp yetiştiriliyor. Böylece merkezden uzun budama ile yanlara doğru az meyilli toprağa sokulan herekler sayesinde üzümler havada kalmış olup salkımlar toprakla temas etmez. Türkiye’nin bağcılık ve şarapçılık konularında öncü akademik çalışmalara imza atmış Prof. Dr. Arif Akman ve Prof. Dr. Feridun Topaloğlu’nun birlikte kaleme aldığı “Güneydoğu, Özellikle Gaziantep-Kilis Çevresi Ekolojik Koşularına Uygun Yerli ve Yabancı Şaraplık Üzüm Çeşitlerinin Şaraplık Değerleri Üzerinden Araştırmalar” isimli çalışmalarında Boğazkere üzümü için şöyle yazıyor: “Esasen bu üzümde, adının da anlattığı gibi, tanen doğal olarak fazladır ve tadı buruktur. Bir Elazığ çeşidi olan Boğazkere, eskiden o bölgede azınlık halinde bulunan Ermenilerin bağlarının üzümü idi ve şaraba işlenmek üzere hep bu üzüm kullanılırdı ve Ermeni bağları daha karşıdan derhal anlaşılırdı.”
Günümüzde özellikle Çermik, Çüngüş ve Ergani ilçeleri bağcılık açısından çok önemli bir potansiyele sahip. Boğazkere bağlarının kıymetli bir bölümü oldukça eski asmalardan oluşuyor. Ama maalesef Diyarbakır’ın olağanüstü Boğazkere‘si büyük bir tehditle karşı karşıya. Geçmişte Kalecik Karası üzümünü yok olma eşiğine getiren filoksera denilen asma biti zararlısı bölgede ciddi bir yayılım göstermekte. Bağların büyük bir çoğunluğu yaşlı ve aşısız. Bu sebeple bağlar filokseraya teslim olmuş durumda ve bölgede üretilen üzüm miktarı hızla azalmakta. Eğer sahip çıkılmayıp, yeni dikimler teşvik edilmezse ve bağlar modern bağcılık teknikleri ile ıslah edilmezse Türk şarapçılığı için önemli bir değerimizi kaybediyor olacağız.
Boğazkere‘yi başka coğrafyalarda yetiştiren üreticilerimiz olsa da tabiri caizse Boğazkere yumruğunu masaya vuran ve “ben buradayım!” diye seslenen dominant yapısını cömertçe doğduğu topraklarda sergiliyor.
Boğazkere Grape is In Trouble
Boğazkere is being cultivated in the arid, clayed, red soil of Diyarbakır in the old style, as goblets. Especially Çermik, Çüngüş and Ergani districts have a significant potential in terms of viticulture. A significant portion of Boğazkere vineyards consist of old vines. However, unfortunately, the extraordinary Boğazkere grape of Diyarbakır is facing a great threat. The vine aphid called phylloxera, which has previously almost destroyed Kalecik Karası grape, is spreading widely in the region. The majority of vineyards are old and not grafted. For this reason, the vineyards are giving in to phylloxera and the number of grapes produced in the region is decreasing every day. If this grape is not looked after, new cultivation is not encouraged and the vineyards are improved with modern viticulture techniques, we will lose an important asset of Turkish oenology. Although there are other producers cultivating Boğazkere elsewhere, Boğazkere displays its dominant characteristics in these lands, where it is generously thriving.
Boğazkere grapes and Boğazkere vines affected by phylloxera
Bir sonraki üzümümüz Bornava Misketi’nde görüşmek üzere..
Kaynaklar
- Akman, A., & Topaloğlu, F. (1975). Güneydoğu, özellikle Gaziantep-Kilis çevresi ekolojik koşullarına uygun yerli ve yabancı şaraplık üzüm çeşitlerinin şaraplık değerleri üzerinde araştırmalar. Ankara: Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), Tarım ve Ormancılık Araştırma Grubu